Bolu, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir. Bolu gezilecek yerler konusunda turistlere birçok seçenek sunar. Bu güzel şehirde tatilinizi geçirmek için tercih edebileceğiniz turistik noktalar mevcuttur. Bayramda veya özel bir tatilde aileniz veya sevdiklerinizle birlikte keyifli anlar yaşayabileceğiniz mekanlar Bolu’nun en popüler yerleri arasında yer alır. Ayrıca, doğa ile iç içe olmayı sevenler için Bolu, dağları, ormanları ve gölleriyle huzur dolu bir destinasyondur. Bolu, gezi rehberi arayanlar için en güzel, en sakin ve en dinlendirici yerleri bir araya getiren bir şehirdir.
Bolu, Türkiye‘nin hangi bölgesinde yer aldığını merak edenler için Karadeniz Bölgesi‘nde bulunur. Bu bölgede bulunan Bolu, doğal ve tarihi zenginlikleriyle öne çıkan bir şehirdir. Göller, yaylalar, şelaleler ve milli parklar gibi doğal güzellikler Bolu’nun en önemli cazibe merkezleridir. Aynı zamanda, tarihi yapıları, müzeleri ve antik kalıntıları da ziyaretçilerin ilgisini çeken noktalardır. Bolu’nun ünlü Abant Gölü, doğal güzelliğiyle görenleri büyülerken, Gölcük Tabiat Parkı da piknik alanları ve yürüyüş parkurlarıyla doğa severlerin uğrak noktasıdır.
Bolu’nun tüm komşu illerini keşfetmek isterseniz, Düzce, Zonguldak, Karabük gibi illere de uğrayabilirsiniz. Bu illerde de turistler için görülmeye değer yerler bulunmaktadır. Bolu’ya geldiğinizde konaklama konusunda da sorun yaşamazsınız, çünkü şehirde birçok otel, pansiyon ve konaklama tesisleri bulunmaktadır. Konforlu bir konaklama deneyimi için size uygun Bolu Oteli‘ni seçebilirsiniz.
Hadi hazırsanız, birlikte Bolu’nun en güzel, en sakin ve en doğal yerlerini keşfedelim. Doğanın muhteşem güzelliklerine tanıklık ederek, bol oksijenli bir tatil deneyimi yaşayın. Bolu gezilecek yerler listesinde yer alan mekanlar sizi bekliyor. Haydi, hadi hazırsanız nereleri gezebileceğimizi beraber görelim!
Bolu Gezilecek Yerler Listesi
Bolu’da mutlaka görmeniz gereken yerler listesini elimizden geldiğince titizlikle hazırlaya çalıştık. Liste fotoğraflar ve bilgilerden oluşmakta. Bu liste haricinde sizler için Slayt video‘da hazırladık.
1. Gölcük Tabiat Parkı
Gölcük Tabiat Parkı, Bolu şehir merkezinin güneyinde yer alan göz alıcı bir doğa harikasıdır. Bu tabiat parkı, suni olarak oluşturulmuş olan Gölcük Gölü ve çevresindeki muhteşem doğal güzelliklerden oluşur. Göl, yaklaşık 4.5 hektarlık bir yüzeye sahiptir ve çevresi yaklaşık 1300 metre uzunluğundadır. Ziyaretçilerine her mevsimde büyüleyici bir manzara sunan Gölcük Gölü, etrafını saran çam, göknar, kayın, gürgen ve diğer ağaç türleriyle süslüdür.
Gölcük Gölü’nün hemen kenarında, Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait olan “Devlet Konukevi” adında şirin bir yapı bulunmaktadır. Bu konukevi, ziyaretçilere rahat bir konaklama imkanı sunar. Ayrıca göl çevresinde, “Kır Gazinosu” adıyla bilinen bir restoran, kır lokantası, kafeterya, büfe, mescit ve bungalov tipi konaklama tesisleri gibi çeşitli hizmet alanları bulunmaktadır. Bu tesisler, ziyaretçilerin keyifli bir deneyim yaşamalarını sağlamak amacıyla düşünülmüştür.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Tabiat Parkı” olarak koruma altına alınan Gölcük ve çevresi, doğal zenginliklerini koruma amacıyla özel önem taşımaktadır. Bu sayede, tabiat parkı ziyaretçilere sürdürülebilir ve korunmuş bir çevre sunar. Gölcük Gölü’nün etrafı araç trafiğine kapalıdır, bu da ziyaretçilerin doğayla daha yakın bir etkileşim içinde olmalarını sağlar.
Gölcük Tabiat Parkı, sakin ve huzurlu atmosferi, büyüleyici manzaraları ve çeşitli hizmet olanaklarıyla doğa severlerin ve gezginlerin uğrak noktasıdır. Burada doğayla iç içe vakit geçirmek, temiz havayı solumak ve gölün büyüleyici güzelliğinin tadını çıkarmak için mükemmel bir fırsat sunulmaktadır. Bu göl, doğaseverlere unutulmaz anılar ve keyifli bir deneyim yaşatmak için beklemektedir.
- Girişler: Ücretsiz
- Konum bilgileri için tıklayın.
2. Abant Gölü
Abant Gölü, Bolu’nun muhteşem doğasının en büyüleyici parçalarından biridir. Mudurnu ilçesine bağlı olan bu göl, Bolu’nun güney batısında, göz alıcı bir konumda yer alır. Yaklaşık 1350 metre yükseklikte bulunan Abant Gölü, alanı 125 hektarı aşan bir heyelan set gölüdür.
Abant Gölü’nün suları tatlıdır ve en derin noktası 18 metreye ulaşır. Göz alıcı güzelliğiyle dikkat çeken göl, etrafını saran muhteşem doğa manzaralarıyla büyüleyicidir. Büyük çam ağaçlarıyla çevrili olan göl, ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunar ve doğanın sükunetini hissetmelerini sağlar.
Gölün etrafında yürüyüş ve koşu parkurları bulunur, bu da ziyaretçilere doğayla iç içe aktiviteler yapma imkanı sağlar. Ayrıca piknik alanları da mevcuttur, böylece aileler ve arkadaş grupları keyifli piknikler düzenleyebilirler. Gölün etrafında konaklama için birçok seçenek vardır, oteller ve pansiyonlar ziyaretçilere rahat bir konaklama imkanı sunar.
Abant Gölü, her mevsimde kendine özgü bir güzelliğe sahiptir. İlkbaharda çiçeklerle süslenen çayırlarıyla göz kamaştırırken, yaz aylarında serin sularında yüzme ve su sporları yapma fırsatı sunar. Sonbaharda ağaçların renk cümbüşüyle büyülerken, kış aylarında ise bembeyaz karla kaplanır ve kış sporlarına olanak sağlar.
Abant Gölü, doğa severler, fotoğraf tutkunları ve gezginler için büyüleyici bir destinasyondur. Burada doğanın olağanüstü güzelliğini keşfedebilir, temiz havayı soluyabilir ve sakinliğin tadını çıkarabilirsiniz. Abant Gölü, unutulmaz anılar biriktirebileceğiniz, doğanın kucağında keyifli bir kaçamak yapabileceğiniz bir cennet köşesidir.
3. Yedigöller Tabiat Parkı

Yedigöller Tabiat Parkı, Batı Karadeniz Bölgesi’nin eşsiz güzelliklerinden biri olan Yedigöller Milli Parkı, Bolu’nun kuzeyinde, Zonguldak’ın güneyinde konumlanmıştır. Ankara-İstanbul karayolunun 152. km’sindeki Yeniçağa ve 190. km’sindeki Bolu’dan ayrılan yollarla kolaylıkla ulaşılabilir.
Yedigöller Milli Parkı, doğal bir hazine olarak adlandırılabilecek bir bölgede yer alır. Kış mevsiminde Bolu-Yedigöller güzergahı karla kapalı olduğundan, alternatif ulaşım yolları olan Yeniçağa-Mengen-Yazıcık veya Devrek-Yazıcık rotalarını kullanabilirsiniz. Bu yollar, size Milli Park’ın büyüleyici güzelliklerine ulaşma fırsatı sunar.
Yedigöller Milli Parkı, adını içerisinde bulunan yedi gölden almıştır. Bu göller, doğal olarak oluşmuş ve bölgenin en çarpıcı özelliklerinden birini oluşturur. Her bir göl, kendine özgü bir atmosfer ve manzara sunar. Göl yüzeylerinde yansıyan çam ağaçları ve etrafı saran doğal bitki örtüsü, göllerin görüntüsünü daha da büyüleyici hale getirir.
Milli Park, yılın her mevsiminde ziyaretçilerine benzersiz deneyimler sunar. İlkbaharda renk cümbüşüne dönüşen çiçekler ve yeşillikler, yazın serin sularında yüzme ve piknik yapma imkanı sunar. Sonbaharda ağaçların renk değiştirmesiyle ortaya çıkan muhteşem manzaralar, ziyaretçileri büyülerken, kışın karla kaplanan göller ve çam ormanları karşısında kış sporları yapma fırsatı sunar.
Yedigöller Milli Parkı, doğa yürüyüşleri, kampçılık, piknik, fotoğrafçılık ve kuş gözlemciliği gibi birçok aktivite için ideal bir yerdir. Park içerisinde yürüyüş rotaları bulunur ve bu rotalar üzerinde doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, çevredeki konaklama tesisleri size rahat bir konaklama imkanı sunar ve bölgede daha fazla zaman geçirmenizi sağlar.
Yedigöller Milli Parkı, doğanın sükuneti ve güzelliğiyle dolu bir cennettir. Buraya gelerek kendinizi doğanın kucağına bırakabilir, stresli yaşamdan uzaklaşabilir ve huzur bulabilirsiniz. Doğa severler, macera arayanlar ve keşfetmeyi sevenler için Yedigöller Milli Parkı, keşfedilmeyi bekleyen bir doğa harikasıdır.
- Giriş Ücreti: Ücretli
- Adres: Merkeşler, Bolu Merkez / Bolu
- Konum bilgileri için tıklayın.
4. Akkaya Travertenleri
Bolu’nun güneybatısında, Mudurnu yolu üzerinde yer alan Akkaya Travertenleri, doğal bir güzellik olarak öne çıkmaktadır. Bu travertenler, Bolu’nun Pamukkalesi olarak da adlandırılmakta olup, ziyaretçilerine görülmeye değer bir manzara sunmaktadır.
Akkaya Travertenleri, Bolu ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde benzerine pek rastlanmayan doğal bir yapıya sahiptir. Bu nadir çevre, doğal yapısını koruyarak bölgenin özgün özelliklerini yansıtmaktadır. Doğu-batı doğrultusunda 250 metre uzanan ana oluşumun yanı sıra, bu oluşumun 100 metre batısında da farklı bir formasyon bulunmaktadır.
Travertenler, mineralli sıcak suların yüzeye çıkması ve zamanla tortulaşması sonucu oluşur. Akkaya Travertenleri de aynı şekilde doğal süreçlerle meydana gelmiştir. Bölgede bulunan mineralli sıcak su kaynakları, tortulaşarak bu muhteşem yapıyı oluşturmuştur. Travertenlerin beyaz rengi, suyun içerdiği minerallerin birikmesiyle ortaya çıkmıştır.
Akkaya Travertenleri, ziyaretçilere görsel bir şölen sunar. Beyaz renkteki travertenlerin oluşturduğu basamaklar, görsel olarak büyüleyici bir etki yaratır. Burada yürüyüş yaparak veya fotoğraf çekerek doğanın bu olağanüstü güzelliğini yakından deneyimleyebilirsiniz. Aynı zamanda, sıcak su kaynaklarından çıkan suyun serinleyici etkisini de hissedebilirsiniz.
Akkaya Travertenleri, doğa severler, fotoğraf tutkunları ve gezginler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Burada doğanın sunduğu huzur ve güzellik içinde zaman geçirebilir, stresli günlük hayattan uzaklaşabilirsiniz. Ayrıca, bölgenin yakınında bulunan konaklama tesisleri sayesinde daha fazla keşif yapma imkanına sahip olabilirsiniz.
Bolu’nun Pamukkalesi olarak ünlenen Akkaya Travertenleri, doğal yapısı, benzersiz görüntüsü ve huzur veren atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Doğanın büyüleyici güzelliklerini keşfetmek ve eşsiz bir manzaranın tadını çıkarmak isteyen herkesi Akkaya Travertenleri’ni keşfetmeye davet ediyor.
5. Akşemseddin Türbesi
Bolu İli, Göynük İlçesi, Cuma Mahallesi’nde, Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusunda, büyük bir manevi değere sahip olan Akşemseddin Türbesi yer almaktadır. Bu türbe, İstanbul’un manevi fatihi olarak bilinen ve Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan büyük bir İslam alimi olan Akşemseddin’in vefatının ardından, H. 864 / M. 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilmiştir.
Türbe, kesme taştan yapılmış olup, altıgen plana sahiptir ve kubbe ile örtülüdür. Bu mimari tasarımıyla göze çarpan türbenin beden duvarlarının her kenarında sivri kemerli nişler içinde dikdörtgen pencereler bulunmaktadır. İkinci sıra pencereleri ise sivri kemerli ve alçı şebekelidir. Bu estetik detaylar, türbenin mimari zarafetini ve dikkat çekici görünümünü vurgular.
Türbenin kuzeydoğu köşesinde, giriş kapısının üzerinde yer alan sivri kemerli niş içinde ise türbenin inşa edildiği tarihi belgeleyen bir kitabe bulunmaktadır. Bu kitabe, türbenin yapımına dair bilgiler sunar ve ziyaretçilere tarihi bir atmosfer katmaktadır.
Akşemseddin Türbesi, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk ve manevi bir deneyim sunmaktadır. Türbenin içinde bulunan mezar, büyük İslam alimi Akşemseddin’e aittir ve ziyaretçilerin dua etmek ve manevi huzur bulmak için bir durak noktasıdır.
Türbenin bulunduğu Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusuyla bütünleşen Akşemseddin Türbesi, hem dini hem de tarihi açıdan önemli bir mekan olarak hafızalara kazınmıştır. Bu ziyaret noktası, tarihin izlerini takip etmek ve İslam kültürüne dair derinlemesine bir anlayış geliştirmek isteyen gezginlere ilham vermektedir.
Akşemseddin Türbesi, Bolu’nun zengin tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek isteyen gezginler için kaçırılmaması gereken bir duraktır. Türbenin estetik yapısı, tarihi dokusu ve manevi atmosferi, ziyaretçilere büyüleyici bir deneyim sunmaktadır. Türbenin içinde yer alan Akşemseddin’in mezarıyla bağlantı kurarak, geçmişin büyük ilim adamlarına olan saygımızı ve minnettarlığımızı ifade edebiliriz.
6. Zafer Kulesi
Bolu’nun Göynük İlçesi, Cuma Mahallesi’nde, 51 ada, 1 parselde yükselen Zafer Kulesi, bölgenin hakim bir tepe üzerinde yer almaktadır. Bu tarihi kule, 1922 yılında Kaymakam Hurşit Bey tarafından Sakarya Meydan Muharebesi’nin başarısını anmak amacıyla inşa edilmiştir.
Zafer Kulesi, altıgen taş temel üzerine inşa edilmiş olup, toplamda üç katlıdır. Altıgen gövdesi, yukarıya doğru daralarak dikkat çekici bir şekle sahiptir. Her katta ise özenle tasarlanmış korkuluklar bulunmaktadır. Bu korkuluklar, hem estetik bir dokunuş sunmakta hem de güvenliği sağlamaktadır.
Zafer Kulesi’nin en üst noktasında ise altıgen külahla örtülü bir yapı bulunmaktadır. Bu külah, kuleye karakteristik bir görünüm kazandırmakta ve tarihi önemini vurgulamaktadır. Kule, çevredeki manzaraya hakim bir konumda yer aldığından, ziyaretçilere etkileyici bir panoramik görüntü sunmaktadır.
Zafer Kulesi’nin inşa ediliş amacı, Sakarya Meydan Muharebesi’nin büyük zaferini anmak ve bu tarihi olaya olan saygıyı ifade etmektir. Kule, Bolu’nun geçmişine dair önemli bir hatıra olarak yer almaktadır ve ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır.
Zafer Kulesi’nin bulunduğu Göynük İlçesi, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla ünlü bir bölgedir. Kuleyi ziyaret eden gezginler, hem Bolu’nun tarihi geçmişine tanıklık edebilir hem de eşsiz manzaraların keyfini çıkarabilirler. Kule, bölgenin simgesi haline gelmiş ve turistik bir cazibe merkezi haline gelmiştir.
Zafer Kulesi, tarihi ve mimari yapısıyla ilgi çeken bir yapı olmasının yanı sıra, Sakarya Meydan Muharebesi’nin anısını canlı tutmak ve bu büyük zaferin önemini vurgulamak için bir hatıra niteliği taşımaktadır. Ziyaretçiler, Zafer Kulesi’nin etrafında dolaşarak tarihi atmosferi hissedebilir ve geçmişteki kahramanlık hikayelerine bir adım atabilirler.
7. Mudurnu Karamurat Gölü
Karamurat Köyü’nün yakınında, Bolu’nun güzide ilçelerinden Mudurnu’nun 30 kilometre kuzeybatısında yer alan bir doğa harikası, Karamurat Gölü. Bu göl, etrafını saran dağlarla çevrili ve doğal güzelliğiyle büyüleyici bir manzaraya sahip.
Karamurat Gölü, doğal sit alanı olarak koruma altına alınmıştır ve kendine özgü bir ekosisteme ev sahipliği yapmaktadır. Göl, dipten kaynayan ve vadilerden akan sularla beslenir, bu da ona berrak ve taze bir görünüm kazandırır. Göz alıcı güzelliği ile ziyaretçileri cezbeden Karamurat Gölü, doğa severler ve fotoğraf tutkunları için adeta bir cennettir.
Gölün çevresi, doğal zenginliklerle dolu bir bölgeye açılan bir kapı gibidir. Bölgedeki dağlar, ormanlar ve yeşil alanlar, gölün etrafında huzurlu ve sakin bir atmosfer yaratır. Bu doğal güzellikler, ziyaretçilere dinlendirici bir kaçamak sunar ve stresli günlük yaşamın karmaşasından uzaklaşma fırsatı verir.
Karamurat Gölü’nün çevresinde yapılan doğa yürüyüşleri, ziyaretçilere gölün etrafındaki flora ve fauna ile daha yakından tanışma şansı sunar. Kuş gözlemcileri için göl çevresindeki kuş türleri büyük bir çeşitlilik gösterir ve görsel bir şölen sunar. Gölde bulunan balıklar ise balık tutmayı sevenler için cazip bir aktivite sunar.
Doğanın huzur dolu kollarında yer alan Karamurat Gölü, piknik alanları ve dinlenme noktalarıyla da ziyaretçilere rahat bir ortam sunar. Gölün sakin sularında yüzme imkanı bulunmasa da, çevresinde yapılan piknikler ve doğa yürüyüşleri, ziyaretçilerin keyifli vakit geçirmesini sağlar.
Karamurat Gölü, Bolu’nun doğal güzellikleriyle bezeli bir destinasyon olarak öne çıkar. Ziyaretçiler, buraya gelerek hem doğanın muhteşemliğini deneyimleyebilir hem de şehir hayatının stresinden uzaklaşarak huzurlu bir atmosferde vakit geçirebilir. Doğa tutkunları için unutulmaz anılar biriktiren bu göl, Bolu’nun görülmesi gereken önemli noktalarından biridir.
8. Seben Kaya Evleri
Bolu’nun Seben İlçesi, eşsiz bir kültürel mirasa sahip olan kaya evleriyle ünlü bir bölgedir. Bu ilçede, kayalara oyularak inşa edilmiş birbirine yakın aralıklara sahip çok sayıda ev bulunmaktadır. Özellikle Alpagut köyü – Muslar Mahallesi, Çeltikdere, Karca, Solaklar ve Kaşbıyıklar köyleri, bu kaya evlerinin en önemli örneklerini barındırmaktadır.
Kaya evleri, yerel halk tarafından yüzyıllar boyunca kullanılmış ve yaşam alanları olarak hizmet etmiştir. Kayaların oyulmasıyla oluşturulan bu evler, bölgenin doğal kaynaklarından yararlanarak inşa edilmiştir. İlginç bir şekilde, kaya evlerinde kırmızı boyalı haç işaretlerine rastlanması, bu yerleşim yerlerinin Erken Hristiyanlık Dönemi’nden Orta Bizans Dönemi’ne kadar kullanılmış olabileceğini düşündürmektedir.
Seben Kaya Evleri, sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda içerdikleri öğelerle de ilgi çekicidir. Bazı evlerde şapel veya rölik çukurları gibi dini uygulamaların izleri bulunmaktadır. Bu da bize, kaya evlerinin dini ritüeller ve ibadetler için kullanılmış olabileceğini düşündürmektedir.
Kaya evlerinin yer aldığı bu yerleşim yerleri, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunar. Doğal kayaların içine oyulan evlerin görkemi, tarih ve kültürle iç içe bir yolculuğa davet eder. Ziyaretçiler, bu antik yerleşim yerlerini keşfederek, geçmişin izlerini takip edebilir ve bölgenin tarihi dokusunu yakından hissedebilirler.
Seben Kaya Evleri, Bolu’nun zengin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Bu benzersiz yapılar, tarih severler, kültür gezginleri ve meraklıları için büyüleyici bir cazibe merkezi oluşturur. Bolu’ya yolunuz düştüğünde, Seben İlçesi’ndeki kaya evlerini ziyaret etmek, bölgenin mistik atmosferini deneyimlemek ve geçmişin büyüsüne kapılmak için harika bir fırsattır.
9. Esentepe Kayak Merkezi
Bolu’nun Gerede ilçesinin arka kısmında, doğal güzelliklerle çevrili bir alanda yer alan Esentepe Kayak Merkezi, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunan bir destinasyondur. Bu kayak merkezi, çam ormanlarıyla kaplı olup yaz aylarında bile serin bir havaya sahiptir.
Esentepe Kayak Merkezi, sadece kış mevsiminde değil, yılın her döneminde ziyaretçileri ağırlar. Merkezde bulunan oteller, kayak pistleri ve piknik alanları, doğa severlere ve spor tutkunlarına geniş olanaklar sunar. Kayak pistleri, profesyonel kayakçılar için uygun olmasının yanı sıra, yeni başlayanlar ve aileler için de idealdir. Tesislerde kayak ekipmanı kiralama imkanı da bulunmaktadır, böylece kayak yapmak isteyenler herhangi bir ekipmana sahip olmadan bu keyifli sporu deneyimleyebilirler.
Esentepe Kayak Merkezi’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, dünyada ana yola en yakın mesafede olan tek kayak merkezi olmasıdır. Ana yola sadece yaklaşık 5 dakikalık bir mesafeyle bağlantılı olan merkez, ulaşım açısından son derece kolay erişilebilir bir konumdadır. Bu da ziyaretçilerin zamanlarını daha çok etkinliklere ayırabilmelerini sağlar.
Kayak yapmanın yanı sıra, Esentepe Kayak Merkezi çevresindeki doğal güzellikler de keşfedilmeye değerdir. Çam ormanlarıyla kaplı alan, huzur dolu yürüyüşlere ve doğa gezilerine olanak sağlar. Ziyaretçiler, temiz havayı soluyarak etkileyici manzaralar eşliğinde doğanın tadını çıkarabilirler.
Esentepe Kayak Merkezi, hem spor aktiviteleri hem de doğa ile iç içe bir kaçamak için mükemmel bir seçenektir. Bolu’nun bu güzel bölgesine yolunuz düştüğünde, kayak yapabilir, doğa yürüyüşleri yapabilir, piknikler düzenleyebilir ve zihninizi dinlendirici bir atmosferde gevşetebilirsiniz. Esentepe Kayak Merkezi, unutulmaz anılarla dolu keyifli bir gezinti için ideal bir noktadır.
10. Bolu Müzesi
Bolu Müzesi, Bolu şehir merkezinde konumlanmış, zengin bir koleksiyona sahip olan bir müzedir. Stadyum Caddesi üzerinde bulunan müze, ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir yolculuk sunmaktadır.
Müzenin kuruluş çalışmaları 1975 yılında başlamış ve 1981 yılında ziyaretçilere kapılarını açmıştır. Müze, arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği iki bölümden oluşmaktadır. Bu iki bölümde ziyaretçiler, Bolu’nun zengin tarihine ve kültürel mirasına ait önemli eserleri keşfedebilirler.
Arkeoloji bölümü, geçmişten günümüze uzanan tarihi eserleri sergiler. Burada Roma dönemine ait mozaikler, sikkeler, seramikler ve diğer arkeolojik buluntular yer almaktadır. Bu eserler, Bolu’nun antik çağlardan itibaren önemli bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir. Ziyaretçiler, bu eserler sayesinde bölgenin tarihine ışık tutan önemli detayları keşfedebilirler.
Etnografya bölümü ise Bolu’nun kültürel zenginliğini yansıtan eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Burada geleneksel el sanatları ürünleri, giysiler, takılar, ev eşyaları ve diğer etnografik objeler sergilenmektedir. Bu eserler, Bolu’nun geleneksel yaşam tarzını, kültürel motiflerini ve sanatını yansıtan birer tanığıdır. Ziyaretçiler, bu bölümde gezip, Bolu’nun geleneksel kültürü hakkında daha fazla bilgi edinebilirler.
Bolu Müzesi, ziyaretçilerine Bolu’nun tarihini, kültürünü ve mirasını tanıma fırsatı sunan önemli bir mekandır. Burada sergilenen eserler, ziyaretçilere geçmişle bağlantı kurma ve Bolu’nun zengin kültürel dokusunu anlama imkanı sunar. Müze, tarih ve kültür tutkunları için vazgeçilmez bir durak olup, Bolu’nun zengin mirasını keşfetmek isteyen herkese açıktır.
11. Sülüklü Göl Tabiat Parkı

Sülüklü Göl, Bolu ilinin Mudurnu ilçesine bağlı Tavşansuyu köyü sınırlarında bulunan doğal bir güzelliktir. Diğer adıyla Sarıgölcük olarak da bilinen göl, doğadaki tektonik hareketler sonucunda oluşmuş bir çukurdur ve yaklaşık 30 metreye kadar derinliği vardır. Göl, Hongurdak deresi tarafından beslenerek suyla dolmaktadır.
Sülüklü Göl, günümüzde bölgedeki en popüler milli parklardan biri haline gelmiştir. Ziyaretçilerine benzersiz bir doğa deneyimi sunan bu göl, çevresindeki doğal güzellikleriyle büyüleyici bir atmosfer oluşturur. Göle ulaşmak için ziyaretçiler, etkileyici bir manzara eşliğinde doğa yürüyüşleri yaparak veya araçlarıyla kolayca ulaşabilirler.
Gölün çevresi, muhteşem ormanlık alanlar ve yeşilliklerle kaplıdır. Doğanın içinde yer alan göl, huzur ve sakinlik arayan gezginlere ideal bir kaçış noktası sunar. Sessizliği ve doğal dokusuyla etkileyici bir atmosfere sahip olan Sülüklü Göl, doğa severlerin ve fotoğraf tutkunlarının uğrak noktası haline gelmiştir.
Milli park olarak koruma altında olan Sülüklü Göl, zengin flora ve fauna çeşitliliğiyle dikkat çeker. Burada yaşayan birbirinden farklı bitki ve hayvan türleri, doğa severler için keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Ziyaretçiler, gölün çevresinde doğa yürüyüşleri yapabilir, piknik alanlarında dinlenebilir ve kuş gözlemi yapabilirler.
Sülüklü Göl’ün adı, gölde yaşayan sülük populasyonundan gelmektedir. Sülükler, gölün sularında doğal olarak bulunur ve ilgi çekici bir ekosistem oluştururlar. Bu özelliğiyle göl, hem doğal güzellikleriyle hem de sülüklerin varlığıyla ziyaretçileri kendine çekmektedir.
Sülüklü Göl, doğal güzellikleriyle etkileyici bir atmosfer sunan, ziyaretçilerine huzur ve dinginlik vadeden bir destinasyondur. Bolu’nun doğal ve tarihi zenginliklerinden biri olan bu göl, doğaseverler, macera arayanlar ve keşfetmeyi sevenler için görülmeye değer bir yerdir. Siz de Sülüklü Göl’ü ziyaret ederek, bu doğal cennetin büyüsüne kapılabilir ve unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.
12. Sünnet Gölü
Sünnet Gölü, Bolu ilinin Göynük ilçesi sınırlarında yer alan bir heyelan set gölüdür. Doğal güzellikleriyle öne çıkan bu göl, deniz seviyesinden 1030 metre yükseklikte bulunur ve 186 bin metrekarelik bir alanı kaplar. En derin noktası 22 metre olan göl, genişliği en fazla 100 metre, uzunluğu ise 1100 metredir.
Göl, ilkbahar aylarında yağan yağışlar ve kar erimeleriyle su seviyesinin en yüksek olduğu dönemde berrak ve serin sulara sahip olur. Bu dönemde göl, ziyaretçilerine görsel bir şölen sunar. Yeşilliklerle çevrili olan göl, etrafındaki doğal dokusuyla huzur verici bir atmosfer yaratır.
Sünnet Gölü, doğa tutkunları ve gezginler için keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir. Gölün çevresindeki çam ormanları, kuş cıvıltıları ve doğanın sesleriyle doludur. Burada yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Gölde balık tutmak da popüler bir etkinliktir ve sakinliğin tadını çıkarırken keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Sünnet Gölü, çevresindeki dağlarla çevrili olduğu için muhteşem bir manzara sunar. Göynük ilçesinin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak olan göl, ziyaretçilere huzur ve dinginlik sağlar. Burada bulunan yürüyüş parkurları, gölün etrafında doğa yürüyüşleri yapmanızı sağlar ve manzaranın tadını çıkarırken rahatlamanıza yardımcı olur.
Sünnet Gölü, Bolu ilinin doğal zenginliklerinden biridir ve unutulmaz bir gezgin deneyimi sunar. Göynük ilçesinin sakin atmosferi, gölün serin suları ve etkileyici manzarasıyla birleştiğinde huzurlu bir mola noktası haline gelir. Siz de doğayla iç içe bir kaçış arıyorsanız, Sünnet Gölü’nü keşfedebilir, doğanın büyüleyici güzelliklerinin tadını çıkarabilirsiniz.
Bolu ilini gezerken, Sünnet Gölü’nü ziyaret etmek, doğanın sakinliğine ve güzelliğine tanıklık etmek için mükemmel bir fırsattır. Gölün büyüleyici manzarası, serin suları ve çevresindeki doğal dokusu, sizleri etkileyen bir doğa harikası olacak. Kendinizi doğanın kollarına bırakın ve Sünnet Gölü’nün büyüsüne kapılın.
13. Sarot Kaplıcaları
Bolu’nun Mudurnu ilçesinde konumlanan Sarot Termal Park Resort Spa, doğayla iç içe bir tatil deneyimi arayan yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir mekandır. Sarot Kaplıcaları’nın bulunduğu bölge, tarihi evleri ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çekmektedir. Bu sebeple, bölgeyi ziyaret eden misafirler hem sağlık turizmi hem de kültürel turizm açısından keyifli bir deneyim yaşayabilirler.
Sarot Termal Park Resort Spa, konaklama tesisi olarak misafirlerine geniş bir hizmet ağı sunmaktadır. Tesiste yer alan olanaklar sayesinde misafirler, ihtiyaçlarını karşılamak için birçok seçeneğe sahiptir. Konforlu ve modern odalarıyla konaklama imkanı sağlanırken, restoranlarında lezzetli yemekler sunulmaktadır. Ayrıca, sağlık ve spa hizmetleriyle misafirlerin rahatlama ve yenilenme imkanı bulduğu bir ortam sunulmaktadır.
Sarot Termal Park Resort Spa, sunduğu aktivite ve spor olanaklarıyla da misafirlerine eğlenceli bir tatil deneyimi yaşatmayı hedeflemektedir. Tesiste yüzme havuzları, spor salonu, açık hava aktiviteleri gibi çeşitli seçenekler bulunmaktadır. Misafirler, doğanın içinde yürüyüş yapabilir, bisiklete binerek çevreyi keşfedebilir veya termal suların tadını çıkarabilirler.
Sarot Kaplıcaları, doğal termal kaynaklara sahip olmasıyla da bilinir. Bu termal sular, sağlık turizmi açısından önemli bir cazibe merkezi oluşturur. Misafirler, sağlık sorunlarını tedavi etmek veya dinlenmek için bu termal suları kullanabilirler. Termal suyun sağlık üzerinde olumlu etkileri bilinir ve bu sebeple birçok insan tarafından tercih edilir.
Sarot Termal Park Resort Spa, Mudurnu’nun doğal güzellikleri içinde huzurlu bir kaçış noktası sunar. Çevrenin sakinliği ve doğanın cömertliği, misafirlerin streslerinden uzaklaşmalarını sağlar. Aynı zamanda, bölgenin tarihi ve kültürel dokusu da ziyaretçilere farklı bir deneyim sunar. Mudurnu’nun tarihi evleri, dar sokakları ve geleneksel yaşam tarzıyla geçmişe bir yolculuk yapabilirsiniz.
Sarot Termal Park Resort Spa, Bolu’nun turistik cazibe merkezlerinden biridir ve ziyaretçilerine doğayla bütünleşik bir tatil deneyimi sunar.
14. Keçi Kalesi
Gerede ilçesinde yer alan Gerede Keçi Kalesi, tarihten günümüze ulaşabilmiş önemli bir kalıntıdır. İhtişamlı yapısıyla dikkat çeken kale, parça parça kalmış olsa da bölgenin tarihine tanıklık etmektedir. Kale, Arkut Dağı’nın eteklerinde konumlanmış ve tepeden bölgeye hakim bir noktada inşa edilmiştir. Ne yazık ki üzerinde bir kitabe bulunmadığından dolayı yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir, ancak tarihi kaynaklara göre Birhynialılar döneminde inşa edildiği düşünülmektedir.
Gerede Keçi Kalesi, sadece tarihi bir yapı olarak değil, birçok hikayeye de ev sahipliği yapmaktadır. Rivayetlere göre, savaş dönemlerinde bölgede yaşayan halkın güvenliğini sağlamak amacıyla kaleye sığındığı söylenmektedir. Halkın hayvanları ve mallarıyla birlikte kaleye yerleştikleri ve keçilerin boynuzlarına takılan mumlarla birer fener görevi gördüğü anlatılmaktadır. Bu durum, orduların keçilerin boynuzlarındaki mumlardan korkarak kaleye saldırmaktan çekinmelerine sebep olmuştur. Böylece kaleye “Keçi Kalesi” adının verildiği söylenmektedir.
Gerede Keçi Kalesi’nin tarihi ve kültürel önemi, bölgeye ziyaretçi çeken etkileyici bir faktördür. Kalenin sağlam kalan yapıları, ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk yapma fırsatı sunar. Kalede dolaşırken, o dönemin atmosferini hissedebilir ve tarihi dokunun büyüsüne kapılabilirsiniz. Aynı zamanda, kale çevresinde yer alan doğal güzellikler de ziyaretçilerin keyifli bir deneyim yaşamasına katkıda bulunur. Arkut Dağı’nın etrafında yer alan bu kale, tarihi ve doğal zenginlikleri bir arada sunan bir mekandır.
Gerede Keçi Kalesi, Bolu’nun tarihini ve kültürünü tanımak isteyen gezginler için mutlaka görülmesi gereken bir noktadır. Kalede yapılan arkeolojik kazılar ve yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde, ziyaretçiler kalenin geçmişine ve mimarisine daha iyi bir anlayışla tanıklık edebilirler. Kaledeki anlatılan hikayeler ve efsaneler, ziyaretçilere kalenin önemini ve geçmişteki yaşamı daha da ilgi çekici hale getirir.
Gerede Keçi Kalesi, geçmişin izlerini taşıyan bir yapı olmasının yanı sıra doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir atmosfer sunmaktadır. Ziyaretçiler, kaleyi gezerken çevresinde yer alan doğal güzellikleri de keşfedebilir ve doğayla iç içe bir deneyim yaşayabilirler. Gerede Keçi Kalesi, tarihi ve kültürel değerleriyle beraber doğa severleri de kendine çeken önemli bir turistik noktadır.
15. Sarıalan Yaylası
Bolu’nun Kartalkaya kayak merkezi yolunda, muhteşem doğasıyla göz kamaştıran Sarıalan Yaylası, Köroğlu Dağları’nın eteklerinde konumlanmıştır. Bolu şehrine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan bu yayla, ziyaretçilere huzur dolu bir doğa deneyimi sunar.
Sarıalan Yaylası, iki adet göletiyle dikkat çeker. Bu göletler, yaylanın güzelliklerine ayrı bir atmosfer katmaktadır. Doğanın kucağında serin sulara sahip olan göletler, ziyaretçilere keyifli piknik alanları sunar. Yayla üzerindeki göletlerde balık tutma ve doğa yürüyüşleri gibi etkinlikler gerçekleştirebilir, doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Sarıalan Yaylası, konaklama seçenekleri açısından da ziyaretçilere geniş bir yelpaze sunar. Yaylanın merkezinde ve orman sınırında konumlanan birçok dağ evi ve motel bulunmaktadır. Bu konaklama birimleri, doğanın içinde rahat bir konaklama deneyimi yaşamanızı sağlar. Yaylanın doğal güzelliklerine yakın konumlanmış olmaları, ziyaretçilerin kolaylıkla doğa yürüyüşlerine çıkabilmesini ve çevredeki güzellikleri keşfetmesini sağlar.
Sarıalan Yaylası, hem yaz hem de kış aylarında ziyaretçilerin ilgisini çeken bir destinasyondur. Yaz aylarında yeşilin her tonunu görebileceğiniz yaylada piknik yapabilir, doğa yürüyüşleriyle keşifler yapabilirsiniz. Kış aylarında ise yayla, Kartalkaya kayak merkezine olan yakınlığıyla kayak severlerin uğrak noktası haline gelir. Kayak keyfinin ardından Sarıalan Yaylası’na gelerek, kartpostallık manzaralar eşliğinde dinlenebilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Sarıalan Yaylası, doğal güzellikleri, göletleri, konaklama imkanları ve zengin doğa aktiviteleriyle gezginler için görülmeye değer bir destinasyondur. Bolu’nun muhteşem doğasını keşfetmek ve huzur dolu anlar yaşamak isteyen herkesi Sarıalan Yaylası’na davet ediyoruz. Burada unutulmaz anılar biriktirebilir, doğanın kollarında dingin bir atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.
16. Aladağ Göleti

Bolu’nun güneyinde, Aladağ yaylaları ve izcilik kampının yanında yer alan Aladağ Göleti, doğal güzellikleriyle büyüleyen bir destinasyondur. Bolu şehir merkezine yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan göl, ziyaretçilere huzurlu bir kaçış imkanı sunar.
Aladağ Göleti, etkileyici manzarası ve temiz havasıyla özellikle yaz aylarında yoğun bir ziyaretçi akınına uğrar. Doğa severler ve tatilciler, gölün çevresinde keyifli trekking rotaları keşfedebilir, piknik yapabilir ve su sporlarına katılabilir. Gölette yüzme, kayıkla gezinti yapma ve sportif olta balıkçılığı gibi aktiviteler için ideal bir ortam bulunur. Göletin sakin sularında balık avlayarak doğanın tadını çıkarmak da mümkündür.
Aladağ Göleti’nin alanı 8 hektar olup, çevresi yeşilliklerle çevrilidir. Bu doğal alan, doğaseverler için bir cennet niteliğindedir. Yemyeşil ormanlar, açık alanlar ve doğal güzelliklerle dolu olan gölet, ziyaretçilere dinlendirici bir atmosfer sunar. Gölet çevresindeki yaylalar da keşfedilmeye değer yerler arasındadır. Yürüyüş rotaları boyunca muhteşem manzaralar eşliğinde doğanın tadını çıkarabilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
Aladağ Göleti aynı zamanda izcilik kampıyla da yakından ilişkilidir. İzcilik faaliyetleriyle ilgilenenler, kamp alanına katılabilir ve doğa ile iç içe bir deneyim yaşayabilirler. Kamp alanı, çadır kurma imkanı ve diğer konaklama seçenekleriyle ziyaretçilere rahat bir konaklama deneyimi sunar.
Aladağ Göleti, Bolu’nun doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen herkes için görülmeye değer bir noktadır. Temiz havası, büyüleyici manzaraları ve doğa aktiviteleriyle dolu olan bu yer, ziyaretçilere unutulmaz anılar bırakır. Sıcak yaz günlerinde serinlemek, doğayla bütünleşmek ve huzur dolu bir kaçamak yapmak isteyen gezginleri Aladağ Göleti’ne davet ediyoruz.
17. Göksu Tabiat Parkı
Bolu’nun doğal güzellikleriyle çevrili olan Göksu Tabiat Kamp Alanı, kamp deneyiminizi unutulmaz kılmak için ideal bir mekandır. Doğanın huzur dolu atmosferi içinde yer alan kamp alanı, bozulmamış göl manzarası, berrak nehirler ve yemyeşil çam ağaçlarıyla çevrilidir.
Göksu Tabiat Kamp Alanı, çeşitli büyüklükteki kampçılar ve karavanlar için uygun alanlara sahiptir. Karavan siteleri, konforlu ve rahat bir konaklama deneyimi sunar. Karavanınızı park edebileceğiniz ve tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz donanımlı siteler mevcuttur. Bu sayede doğanın güzellikleriyle iç içe olurken konforunuzdan ödün vermezsiniz.
Kamp alanında ayrıca tam donanımlı kır evleri de bulunmaktadır. Bu evler, doğayla uyumlu bir şekilde inşa edilmiş olup konforlu bir konaklama sağlar. Doğal malzemelerle dekore edilmiş olan kır evlerinde ihtiyaç duyabileceğiniz tüm olanaklar mevcuttur. Rahat yataklar, mutfak eşyaları ve banyo imkanları gibi konaklamanızı daha da keyifli hale getirecek detaylar düşünülmüştür.
Göksu Tabiat Kamp Alanı, sadece konaklama imkanlarıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ve etkinlikleriyle de dikkat çeker. Kamp alanı, göl manzarasının tadını çıkarmanız için ideal bir konumdadır. Sabahları güneşin doğuşunu izlemek, göl kenarında piknik yapmak veya sakin bir nehir gezisi yapmak gibi etkinliklerle doğanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Kamp alanı çevresinde doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve kuş gözlemciliği gibi aktiviteler de yapabilirsiniz. Bolu’nun eşsiz doğal güzelliklerini keşfederek kendinizi yenileyebilir ve huzur dolu bir tatil geçirebilirsiniz.
Göksu Tabiat Kamp Alanı, Bolu’nun doğal güzelliklerini yaşamak ve kamp deneyiminizi geliştirmek isteyen herkes için mükemmel bir seçenektir. Doğa ile iç içe bir konaklama deneyimi yaşamak, bozulmamış göl manzarasıyla huzur bulmak ve çam ağaçları arasında serinleyerek dinlenmek isteyen gezginleri bekliyoruz. Göksu Tabiat Kamp Alanı, doğanın sıcak kollarında unutulmaz anılar biriktirmeniz için ideal bir noktadır.
18. Göynük Evleri
Göynük, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan bir kent olarak dikkat çekmektedir. Özellikle eski Türk evleri açısından büyük bir zenginliğe sahip olan Göynük, kentsel SİT alanı ilan edilmiştir. Bu evler genellikle 20. yüzyıl başlarına tarihlenmektedir ve bölgenin tarihini ve mimarisini yansıtmaktadır.
Göynük’teki evlerin çatıları genellikle kırma çatı türünde olup, geleneksel tarzda inşa edilmiştir. Çatıların üzeri yerli kiremitlerle örtülmüştür, bu da bölgenin yerel yapım tekniklerini yansıtmaktadır. Bu özellikler evlere otantik bir görünüm kazandırmakta ve Göynük’ün mistik atmosferini daha da güçlendirmektedir.
Göynük’teki bazı evlerde oturma odalarında ise tavanlar çeşitli motiflerle süslenmiştir. Bu motifler, genellikle el işçiliğiyle yapılmış detaylarla bezenmiş ve evlerin iç mekanlarını estetik açıdan zenginleştirmektedir. Tavanlardaki süslemeler, bölgenin kültürel geçmişini yansıtan semboller ve desenlerle bezeli olabilir. Bu detaylar, evlerin karakteristik özelliklerini ortaya koymakta ve Göynük’ün tarihi dokusunu yansıtmaktadır.
Göynük’teki bu eski Türk evleri, bölgenin geçmişine ve kültürel mirasına bir yolculuk sunmaktadır. Ziyaretçiler, bu evlerin içinde gezerek geçmişe doğru bir adım atabilir ve Göynük’ün tarihini daha yakından tanıyabilirler. Eşsiz mimari özellikleri, dikkat çekici detayları ve geleneksel yapısıyla Göynük evleri, bir gezginin ilgisini çekecek birçok öğe sunmaktadır.
Göynük’ün eski Türk evleri, bölgenin geçmişine duyulan saygıyı ve koruma bilincini yansıtan önemli miraslardır. Bu evler, ziyaretçilere tarihi bir atmosfer sunmanın yanı sıra Göynük’ün kültürel kimliğini de ortaya koymaktadır. Bölgeyi gezen bir gezgin, bu evler arasında dolaşırken kendini tarihin içinde bir yolculuk yapıyormuş gibi hissedecektir.
Göynük’ün eski Türk evleri, koruma altında olan ve bölgenin tarihi ve kültürel değerlerini yansıtan önemli birer yapıdır. Bu evlerin görsel güzellikleri ve tarihi önemi, Göynük’ü ziyaret eden gezginler için vazgeçilmez bir deneyim sunmaktadır. Göynük’ün eski Türk evlerini keşfetmek, ziyaretçilerin bu tarihi kentte geçmişe bir yolculuk yapmasını sağlamaktadır.
19. Kızık Yaylası
Bolu’nun Seben ilçesine giden yol üzerinde yer alan Kızık Yaylası, doğal güzellikleri ve ahşap mimariye sahip yayla evleriyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Şehir merkezine 25 kilometre mesafede bulunan bu yayla, ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Yaylanın muhteşem çam ağaçları arasında yer alan evler, geleneksel ahşap yapısıyla bölgenin mimari güzelliklerini sergilemektedir.
Kızık Yaylası, çam ağaçlarıyla çevrili doğal bir ortama sahiptir ve bu özelliğiyle insanlara ne kadar harika evler yapılabildiğini göstermektedir. Yayladaki yöresel yayla evleri, ahşap mimariyle inşa edilmiş olup, geleneksel detaylara sahiptir. Bu evler, ziyaretçilerin geçmişe bir yolculuk yapmasını sağlarken, aynı zamanda görsel bir şölen sunmaktadır.
Kızık Yaylası, dokunulmamış doğasıyla şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için en güzel noktalardan biridir. Yaylada kamp yapabilir ve piknik alanlarında keyifli vakit geçirebilirsiniz. Doğayla iç içe olan butik otel ise Seben Derneği tarafından kurulmuştur ve konaklama seçeneği sunmaktadır. Bu otelde konaklayarak yaylanın huzurlu atmosferinde sakin bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz.
Kızık Yaylası, bol oksijenli havası, doğal güzellikleri ve serin iklimiyle doğa severlerin ilgisini çekmektedir. Yaylanın yeşillikleri arasında yürüyüş yapabilir, çevredeki doğal gölleri ve akarsuları keşfedebilirsiniz. Ayrıca yöresel lezzetlerin tadını çıkarabileceğiniz yayla pazarları da bulunmaktadır. Yerel halkın misafirperverliği ve doğal yaşamın tadını çıkarabileceğiniz Kızık Yaylası, şehir hayatından uzaklaşmak ve dinlenmek isteyenler için ideal bir seçenektir.
Kızık Yaylası, Bolu’nun doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen gezginlere unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Doğanın kucakladığı bu yaylada, ruhunuzu dinlendirebilir, enerjinizi yenileyebilir ve doğayla iç içe bir tatil geçirebilirsiniz. Kızık Yaylası, kendine özgü atmosferi ve doğal dokusuyla Bolu’nun gözde destinasyonlarından biridir.
20. Seben Kaya Evleri
Solaklar Köyü’nde bulunan kaya evleri, ilçe merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta konumlanmıştır. Bu eşsiz evler, Solaklar Köyü’nün kuzeydoğusunda, yaklaşık 750 metre uzaklıkta bulunan kuz deresinin açtığı vadinin kuzeyindeki kayalık yamaçta yer almaktadır. Seben-Bolu yolundan yaklaşık 2 kilometre içeriye giderek kaya evlerine ulaşabilirsiniz.
Kaya evleri, 4-5 katlı yapılar şeklinde inşa edilmiştir ve her kat birbirine baca merdivenleriyle bağlanmaktadır. Bu benzersiz mimari yapısıyla dikkat çeken evler, yerel halkın geçmişten günümüze miras kalan geleneksel yaşam tarzını yansıtmaktadır. Kaya evlerinin içerisinde gezinirken, zamanın durduğunu hissedebilir ve köyün tarihine yolculuk yapabilirsiniz.
Solaklar Köyü’ndeki kaya evlerinin yanında, Belediye tarafından işletilen bir kır lokantası da bulunmaktadır. Burada yöresel lezzetleri tadabilir, köy atmosferinin keyfini çıkarabilirsiniz. Lokanta, ziyaretçilere geleneksel tarzlarda hazırlanan yemekler sunarak, bölgenin lezzetlerini deneyimleme fırsatı sunmaktadır.
Solaklar Köyü’ndeki kaya evleri, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birlikte doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir deneyim sunmaktadır. Kayalık yamaçta yer alan bu evler, çevreye hakim konumuyla muhteşem bir manzaraya sahiptir. Köyün etrafındaki doğal güzellikleri keşfedebilir, yürüyüş yapabilir ve bol oksijenli havanın tadını çıkarabilirsiniz.
Solaklar Köyü’ndeki kaya evleri, Bolu’nun benzersiz yerlerinden biridir ve bölgeyi ziyaret eden gezginler için unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Bu eşsiz yapılar ve doğal çevre, ziyaretçilere farklı bir atmosfer ve köy yaşamının içine dalmak için bir fırsat sunmaktadır. Solaklar Köyü’ndeki kaya evlerini ziyaret ederek, geçmişin izlerini takip edebilir ve bu özel köyde unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.
21. Yeniçağa Gölü
Bolu’nun Yeniçağa ilçesine yakın konumda bulunan Yeniçağa Gölü, bölgenin eşsiz tektonik göllerinden biridir. Gölün oluşumunda etkili olan Kuzey Anadolu Fay hattı, doğal güzelliklerini ve benzersiz yapısını şekillendirmiştir. Yeniçağa Gölü, 2,6 kilometrekarelik geniş bir alanı kaplamakta olup deniz seviyesinden yüksekliği 989 metredir.
Suları tatlı olan Yeniçağa Gölü, bölgenin en önemli su kaynaklarından biridir. Gölden çıkan sular, çevredeki tarım alanlarını sulayarak tarım faaliyetlerine büyük katkı sağlamaktadır. Ayrıca göl, doğal yaşamın bir parçası olan pek çok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır.
Gölün en derin noktası yaklaşık 11 metreye ulaşırken, ortalama derinliği ise 5 metredir. Bu derinlikler, gölde yaşayan su canlılarının çeşitliliğini ve göl ekosisteminin sağlamlığını desteklemektedir. Yeniçağa Gölü’nün uzunluğu 7 kilometre, genişliği ise 2,5 kilometredir. Bu ölçüler, gölün büyüklüğünü ve görkemini vurgulamaktadır.
Yeniçağa Gölü, doğal güzelliği ve sakin atmosferiyle gezginler ve doğa severler için popüler bir ziyaret noktasıdır. Göl çevresinde yürüyüş yapabilir, piknik alanlarında dinlenebilir ve gölün temiz sularında serinleyebilirsiniz. Ayrıca gölde yapılan balık avı ve sportif aktiviteler de ziyaretçilere farklı bir deneyim sunmaktadır.
Yeniçağa Gölü, Bolu’nun doğal ve turistik cazibelerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Bu göl, ziyaretçilerine huzurlu bir kaçış imkanı sunarak, şehir hayatının stresinden uzaklaşma fırsatı verir. Doğal güzellikleri ve berrak sularıyla Yeniçağa Gölü, Bolu’nun keşfedilmeyi bekleyen gözde noktalarından biridir.
22. Ayıkayası Tabiat Parkı
Bolu ilinin merkez ilçesine bağlı Çukurören Köyü sınırlarında bulunan Ayıkayası Tabiat Parkı, doğa severlerin ilgiyle ziyaret ettiği bir alan olarak öne çıkmaktadır. 2014 yılında Tabiat Parkı olarak ilan edilen Ayıkayası, Yedigöller Milli Parkı ile birlikte bütünlük arz etmektedir. Bu doğal güzelliklerin korunması ve ziyaretçilerin rahat bir deneyim yaşayabilmesi amacıyla parkta belli başlı düzenlemeler yapılmıştır.
Ayıkayası Tabiat Parkı, ziyaretçilere çeşitli aktivite imkanları sunmaktadır. Doğa yürüyüşü yaparak parkın benzersiz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda piknik yapma ve kamp kurma imkanları da mevcuttur, böylece doğanın içinde dinlendirici bir zaman geçirebilirsiniz. Doğa sporlarına ilgi duyanlar için de fırsatlar bulunmaktadır. Parkta yaban hayatı gözlemleyebilir ve muhteşem doğa fotoğrafları çekebilirsiniz.
Ayıkayası Tabiat Parkı’nın 2022 ücretleri hakkında kesin bilgiye sahip olmasam da, benzer doğal alanlarda genellikle giriş ücreti veya kullanım bedeli talep edilmektedir. Bu ücretler, parkın bakımı, temizliği ve korunması için harcanan kaynaklara katkı sağlamaktadır. Güncel ücret bilgileri için yerel yetkililerle iletişime geçmeniz önerilir.
Ayıkayası Tabiat Parkı, Bolu’nun doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen gezginler ve doğa tutkunları için ideal bir noktadır. Burada doğayla iç içe vakit geçirebilir, stresli şehir yaşamından uzaklaşabilir ve benzersiz manzaraların keyfini çıkarabilirsiniz. Ayıkayası Tabiat Parkı, unutulmaz bir doğa deneyimi sunmakta ve ziyaretçilerine unutulmaz anılar bırakmaktadır.
23. Süleyman Paşa Camii
Süleyman Paşa Camii veya Eski Camii, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da bulunan en eski camilerden biridir ve önemli tarihi bir Osmanlı Türk dini yapısı olarak bilinir. Cami, İran Safevi Devletine karşı savaşarak Gazi unvanını kazanan ve Arnavutluk’un başkenti Tiran’ın kurucusu olan Berkinzâde Süleyman Paşa tarafından 1614 yılında inşa edilmiştir.
Bu tarihi cami, Osmanlı mimarisinin etkileyici örneklerinden biridir. İnşa edildiği dönemde büyük bir değere sahip olan Süleyman Paşa Camii, mimari detayları ve zarif süslemeleriyle dikkat çeker. Caminin tasarımı, geleneksel Osmanlı cami mimarisinin özelliklerini yansıtmaktadır. Geniş bir avluya sahip olan cami, etkileyici bir minareye ve ana ibadet alanına sahiptir.
Süleyman Paşa Camii, Arnavutluk’un tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir. Cami, dönemin Osmanlı İmparatorluğu’nun etkisini ve Arnavutluk’un tarihindeki önemli dönemleri yansıtan bir yapıdır. Ziyaretçiler, caminin içindeki huzurlu atmosferde ibadet edebilir ve tarihi dokusunu keşfedebilir.
Tiran şehrinin merkezi konumunda bulunan Süleyman Paşa Camii, turistler ve ziyaretçiler için ilgi çekici bir durak olabilir. Caminin yakınında, şehirdeki diğer tarihi ve turistik yerlere kolayca ulaşabilirsiniz. Tarihi ve kültürel zenginliklerin yanı sıra, caminin bulunduğu bölge de yerel yaşamın ve kültürün bir yansımasıdır.
Seyahatseverler için Süleyman Paşa Camii, Arnavutluk’un zengin tarihini ve Osmanlı dönemine ait izleri keşfetmek için ideal bir duraktır. Caminin mimari detaylarına hayran olabilir, tarihi atmosferini hissedebilir ve Süleyman Paşa’nın önemli rolünü anlamak için bilgi edinebilirsiniz. Tiran şehrinin sokakları arasında dolaşırken, Süleyman Paşa Camii’nin büyüleyici güzelliği ve tarihi önemi sizi etkileyecektir.
24. Gölköy Barajı Gölü
Bolu’nun batısında, Bolu ovasını sulama amacıyla Büyüksu ve Mudurnu çayları üzerinde yer alan bir göl bulunmaktadır. Göl, su seviyesi yüksek olduğunda 185 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Doğal güzelliklerle çevrili olan göl, çevresindeki ormanlarla birlikte görsel açıdan etkileyici bir manzara sunmaktadır.
Bu göl, çeşitli balık türlerinin yaşadığı bir su kaynağıdır. Balık tutmayı sevenler için ideal bir ortam sunmaktadır. Olta ile balık avlamak isteyen ziyaretçiler, gölün sakin atmosferinde keyifli bir deneyim yaşayabilirler. Bolu’nun merkezine yakınlığı ve ulaşım kolaylığı nedeniyle, göl yaz aylarında piknik yapmak isteyenler tarafından da tercih edilen bir yerdir.
Gölün çevresinde piknik alanları bulunmaktadır, bu da ziyaretçilere doğayla iç içe vakit geçirme ve dinlenme imkanı sunmaktadır. Gölün serin sularında yüzme imkanı da bulunmaktadır, bu nedenle yaz aylarında sıcaktan kaçmak ve serinlemek isteyenler için ideal bir seçenektir.
Bolu’nun bu gölü, doğal güzellikleri ve dinlendirici atmosferiyle yerel halk ve turistler arasında popüler bir destinasyondur. Göle yapılan ziyaretler, aileler, arkadaş grupları ve doğa severler tarafından tercih edilen bir etkinliktir. Burada doğayla iç içe vakit geçirmek, güzel manzaralar eşliğinde piknik yapmak ve balık tutmak gibi aktivitelerle stres atmak ve rahatlamak mümkündür.
Bolu’nun bu gölü, şehrin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için harika bir seçenektir. Hem doğa ile iç içe olmak isteyenler hem de balık tutmayı sevenler için cazip bir noktadır. Bolu’nun bu gölü, ziyaretçilere dinlendirici bir ortam sunarak şehir hayatının karmaşasından uzaklaşma fırsatı vermektedir.
25. Asar Kalesi
Gerede’nin doğusunda, Örencik, Çağış ve Akçaşehir köylerinin yakınında bulunan Asar Kale, etkileyici bir konumda yer alan kayalık bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Kalenin bulunduğu bölgeye hakim bir konumda olması, stratejik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Çevrede yapılan araştırmalarda, Bizans dönemine ait seramiklere sıkça rastlanmıştır. Bu da kale yapısının Bizans dönemine ait olduğunu göstermektedir. Asar Kale’nin büyüleyici atmosferi, tarihin derinliklerine yolculuk yapmak isteyen ziyaretçileri kendine çekmektedir.
Kalenin üzerinde, kuzeye bakan bir mağara da bulunmaktadır. Bu mağara, kaleye ek bir özellik katmaktadır ve ziyaretçilere keşfedilmeyi bekleyen ilginç bir alan sunmaktadır.
Rivayetlere göre, Asar Kale’nin bulunduğu tepe ile doğusundaki bir tepenin arasında, Ulusu Deresi altından geçen bir geçit bulunmaktaydı. Bu geçit sayesinde halk, doğudaki tepede kurulan şehirde yaşamakta ve düşman saldırısı anında dere altındaki geçit vasıtasıyla Asar Kale’ye ulaşarak kendilerini savunmaktaydı. Bu stratejik geçit, kale ve çevresindeki yerleşimlerin güvenliğini sağlamak için önemli bir rol oynamaktaydı.
Asar Kale, tarih ve doğal güzellikleri bir araya getiren bir cazibe merkezidir. Ziyaretçiler, kaleyi keşfederken tarihin izlerini takip edebilir, etkileyici manzaralar eşliğinde doğanın keyfini çıkarabilirler. Kaleye yapılan yolculuk, tarihin derinliklerine bir yolculuk olarak gezginlere unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
Gerede’nin çevresindeki doğal güzelliklerle çevrili olan Asar Kale, tarihi ve doğal mirası birleştirerek ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Geçmişin izlerini takip etmek, muhteşem manzaralar eşliğinde doğada yolculuk yapmak isteyenler için ideal bir noktadır. Asar Kale’nin büyüleyici atmosferi ve etkileyici tarihi, ziyaretçilere unutulmaz bir gezgin deneyimi yaşatmaktadır.
26. Bolu Kent Müzesi
Bolu Kent Müzesi, Anadolu coğrafyasının en geçişken ve tarihi açıdan zengin bölgelerinden biri olan Bolu’nun önemli bir kültürel mirasıdır. Bu bölge, tarih boyunca birçok uygarlığın hüküm sürdüğü verimli topraklara ev sahipliği yapmıştır. Bolu’nun stratejik konumu, kartal yuvası gibi yükselen bir nokta olarak, bu coğrafyanın kilit noktalarından biri olmuştur.
Bolu Kent Müzesi, bu zengin tarihi mirası yansıtan bir kültür mozaiği sunmaktadır. Antik uygarlıklardan Roma, Bizans ve Türk hükümdarlıklarına kadar uzanan geçmişiyle Bolu, tarih sayfalarında önemli bir yere sahiptir. İlk yerleşim alanı olan Hisar Tepe, şehrin köklerinin izini sürmek isteyenler için önemli bir höyüktür.
Müze, ziyaretçilere tarihin derinliklerine bir yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır. Sergilenen eserler ve artefaktlar, geçmiş uygarlıkların yaşam tarzlarını, kültürlerini ve sanatlarını yansıtmaktadır. Eski çağlardan kalma eserler, Roma dönemine ait heykeller, Bizans dönemi mozaikleri ve Osmanlı dönemine ait objeler gibi birçok farklı döneme ait değerli eserler müzede sergilenmektedir.
Bolu Kent Müzesi, tarihi ve kültürel mirasın korunmasına büyük önem vermektedir. Ziyaretçilere geçmişin izlerini takip etme ve Bolu’nun köklü geçmişini keşfetme fırsatı sunmaktadır. Müzede düzenlenen etkinlikler, sergiler ve eğitim programlarıyla da ziyaretçilere interaktif bir deneyim sağlanmaktadır.
Bolu Kent Müzesi, gezginlere tarihle iç içe bir yolculuk yapma fırsatı sunan önemli bir durak olarak öne çıkmaktadır. Ziyaretçiler, geçmiş uygarlıkların izlerini takip ederken, Bolu’nun kültürel zenginliklerini keşfedebilir ve şehrin tarihini daha iyi anlayabilirler. Bolu Kent Müzesi, tarihi ve kültürel değerlere sahip çevresiyle birlikte, gezginlere unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
27. Yıldırım Beyazıt Camii
Bolu’nun merkezinde, Büyükcami Mahallesi’nde yer alan Yıldırım Beyazıt Camii, tarihi bir külliyenin merkezi olarak öne çıkmaktadır. 1382 yılında Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan cami, medrese ve kütüphaneden oluşan bir kompleksin parçasıdır. Ancak günümüzde caminin dışında medrese ve kütüphane kalıntılarına rastlanmamaktadır. Muhtemelen ahşap bir yapı olan cami, 1891 yılında yangın sonucu zarar görmüş ve 1899 yılında tek kubbeli olarak yeniden inşa edilmiştir. 1944 depreminde ise büyük hasar almış ve daha sonra restore edilerek bugünkü halini almıştır.
Yıldırım Beyazıt Camii, Osmanlı dönemi mimarisinin etkileyici örneklerinden biridir. Caminin mimari yapısı, tek kubbeli bir plana sahiptir. Geleneksel Osmanlı motifleri ve süslemeleriyle dikkat çeken cami, dış cephesindeki detaylarıyla da göze çarpar. Restorasyon çalışmaları sayesinde cami, tarihi dokusunu korumakta ve ziyaretçilerine geçmişin izlerini taşıyan bir atmosfer sunmaktadır.
Yıldırım Beyazıt Camii, Bolu’nun tarihini ve kültürel mirasını anlamak isteyen gezginler için önemli bir duraktır. Cami, tarihi ve dini bir mekan olmasının yanı sıra, etrafındaki sokaklar ve mahallelerle birlikte şehrin dokusuna da katkı sağlamaktadır. Cami çevresindeki sokaklar, geleneksel evler ve tarihi yapılarla doludur, bu da gezginlere Bolu’nun geçmişine bir yolculuk yapma fırsatı sunar.
Yıldırım Beyazıt Camii, ziyaretçilerine hem estetik bir deneyim sunmakta hem de tarihi ve kültürel birikimiyle Bolu’nun önemini vurgulamaktadır. Caminin içindeki atmosfer, sessizlik ve huzur arayanlar için ideal bir ortam sunarken, dışarıda yer alan çevre sokaklar, restoranlar ve dükkanlar ziyaretçilere Bolu’nun yerel yaşamını keşfetme imkanı sunar.
Bolu’nun merkezindeki Yıldırım Beyazıt Camii, gezginler için tarihi ve kültürel değerlerle dolu unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Cami, tarih severlerin ve mimari tutkunlarının ilgisini çekecek birçok detayı barındırmaktadır.
28. Beşpınar Tabiat Parkı
Beşpınar Tabiat Parkı, doğal kaynakları ve çevresindeki ekolojik zenginlikleriyle dikkat çeken bir doğal koruma alanıdır. Parkın en değerli doğal kaynakları arasında sarıçam tohum mesçeresi, mevsimlik dere ve çevresinde yer alan beşpınarlar yer almaktadır. Bu doğal kaynaklar, bölgenin ekolojik dengeye katkı sağlaması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Tabiat Parkı içerisinde bulunan yapay gölet, bölgenin doğal peyzaj değerlerine katkıda bulunmaktadır. Gölet, kıyı bölgesinden en derin noktasına kadar uzanan vejetasyon birliğiyle çevrelenmiştir. Bu doğal ekosistem, çeşitli bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapmaktadır. Gölette yaşayan su bitkileri, kuşlar ve diğer su canlıları, parkın biyolojik çeşitliliğini zenginleştiren unsurlardır.
Beşpınar Tabiat Parkı, doğa severler ve gezginler için mükemmel bir destinasyondur. Park, muhteşem doğal güzelliklere sahip olmasının yanı sıra, ziyaretçilere çeşitli aktiviteler sunmaktadır. Yürüyüş ve trekking rotaları, piknik alanları ve manzara seyir noktaları gibi imkanlarla parkta keyifli vakit geçirebilirsiniz. Doğa yürüyüşleri yaparak parkın eşsiz bitki örtüsünü keşfedebilir, kuş gözlemi yapabilir ve doğanın sessizliğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Beşpınar Tabiat Parkı, aynı zamanda doğal kaynakları ve ekosistemleri koruma amacıyla da önemli bir rol oynamaktadır. Parkın sınırları içinde yer alan doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, gelecek nesillere bu zenginliklerin aktarılmasını sağlamaktadır. Ziyaretçilerin parkta doğaya saygılı bir şekilde hareket etmeleri ve çevreye duyarlı olmaları büyük önem taşımaktadır.
Beşpınar Tabiat Parkı, doğanın benzersiz güzelliklerini keşfetmek ve doğa ile iç içe bir deneyim yaşamak isteyen gezginler için vazgeçilmez bir duraktır. Bu doğal koruma alanı, Bolu’nun doğal zenginliklerini sergileyen bir vitrin niteliğindedir ve her mevsim ziyaretçilerini etkileyen büyüleyici manzaralar sunmaktadır. Doğanın sunduğu huzur ve dinginlikle dolu bir kaçamak için Beşpınar Tabiat Parkı, kesinlikle keşfedilmeye değer bir yerdir.
29. Karamurat Gölü
Bolu’nun doğal güzelliklerinden biri olan Karamurat Gölü, Mudurnu ilçesinin kuzeybatısında, göz alıcı bir konumda yer almaktadır. Göl, etrafını saran dağlarla çevrili olup, doğal bir sit alanı olarak koruma altındadır. Bu doğal cennet, ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunmaktadır.
Göl, yer altından çıkan ve vadilerden akan sularla beslenmektedir. Göllerin çevresinde yer alan bu sular, gölün tabanında kaynaklar oluşturur ve göle sürekli bir tazelik sağlar. Bu özelliği sayesinde Karamurat Gölü, berrak ve temiz suyuyla ön plana çıkmaktadır.
Karamurat Gölü’nün çevresi, doğa severler ve gezginler için keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik barındırmaktadır. Gölün etrafındaki dağlar, yemyeşil ormanlarla kaplıdır ve doğa yürüyüşleri için ideal rotalar sunmaktadır. Burada yürüyüş yaparken çeşitli bitki türlerini ve kuşları gözlemleyebilir, fotoğraf çekebilir ve doğanın dinginliğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Karamurat Gölü, piknik yapmak isteyenler için de ideal bir mekandır. Gölün etrafında düzenlenmiş piknik alanları bulunmaktadır. Burada sevdiklerinizle birlikte keyifli bir piknik yapabilir, doğanın kucağında dinlenebilir ve serin sularında yüzme imkanı bulabilirsiniz. Aynı zamanda gölde balık tutma imkanı da bulunmaktadır, bu da balık tutmayı sevenler için cazip bir seçenektir.
Karamurat Gölü, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda huzur veren atmosferiyle de ön plana çıkmaktadır. Gölün sakin ve huzurlu ortamı, stresli şehir hayatından uzaklaşmak ve doğanın kucağında ruhunuzu dinlendirmek isteyenlere mükemmel bir kaçamak sunar.
Karamurat Gölü, Bolu’nun doğal ve tarihi zenginliklerinden biridir. Bölgede bulunan diğer doğal sit alanlarıyla birlikte, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Doğanın eşsiz güzelliklerini keşfetmek ve ruhunu yenilemek isteyen gezginler için Karamurat Gölü, vazgeçilmez bir duraktır.
30. Yıldırım Beyazıt Hamamı
Bolu’nun tarihi dokusunu yansıtan ve ilgi çeken yapılarından biri olan Orta Hamam, aynı zamanda Çelebi Beyazıt Hamamı olarak da bilinir. Bu tarihi hamam, Çelebi Beyazıt tarafından Hicri 791 yılında yaptırılmış ve mimarı olarak Ömer İbni İbrahim’i göstermektedir. Hamam, Moloz taşlarıyla inşa edilmiş olup, özellikle çifte hamam niteliğiyle dikkat çekmektedir. Kadınlar ve erkekler bölümü ayrı olan hamam, ziyaretçilere farklı deneyimler sunmaktadır.
Orta Hamam’a giriş, yol seviyesinden üç basamaklı bir merdivenle sağlanmaktadır. Hamamın erkekler bölümüne açılan yuvarlak kemerli bir kapıdan girildiğinde, karşımıza kare planlı bir soyunma alanı çıkar. Bu alan, şık bir kubbeyle örtülmüştür ve mimari detaylarıyla dikkat çeker. Hamamın genel yapısı, Osmanlı döneminin hamam mimarisine uygun bir şekilde tasarlanmıştır.
Hamamın tarihi boyunca bazı onarımlar geçirmiş olduğunu da kitabesi belirtmektedir. H. 1326 yılında (M. 1908) gerçekleştirilen bir onarım, hamamın daha da güzelleştirilmesini sağlamıştır. Bu onarım süreci, hamamın orijinal yapısını korurken, bazı yeniliklerin de eklenmesine imkan tanımıştır.
Orta Hamam’ın en ilginç özelliklerinden biri, çifte hamam olmasıdır. Kadınlar ve erkekler için ayrı bölümlere sahip olan hamam, farklı cinsiyetlere özel alanlar sunar. Bu sayede, her iki cinsiyet de hamam keyfini ayrı ayrı yaşayabilir ve geleneksel hamam ritüellerini deneyimleyebilir.
Orta Hamam, Bolu’nun tarihine tanıklık eden ve günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış önemli bir yapıdır. Tarihi ve mimari değeriyle dikkat çeken hamam, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Ziyaretçiler, Orta Hamam’ı gezip keşfederken, Osmanlı hamam geleneğini deneyimleyebilir ve dinlenme imkanı bulabilirler.
Bolu’nun tarihi ve kültürel mirasları arasında özel bir yere sahip olan Orta Hamam, şehirdeki gezilecek ve görülmeye değer noktalardan biridir. Tarihi dokusu, mimari güzelliği ve eşsiz atmosferiyle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Orta Hamam, Bolu’nun zengin tarihini keşfetmek ve Osmanlı döneminin izlerini sürmek isteyen herkes için mutlaka görülmeye değer bir duraktır.
31. Köroğlu Şelalesi
Bolu’nun doğal güzelliklerinden biri olan Köroğlu Şelalesi, Dörtdivan Kartalkaya yolundan ayrılan orman yoluna yakın mesafede konumlanmıştır. Bu şelale, ziyaretçilerini büyüleyici bir atmosferle karşılar ve doğanın görkemli bir yansıması olarak adeta bir doğa harikasıdır.
Şelaleye ulaşmak için arazi tipi bir araç kullanmanız gerekmektedir. Yolculuğunuz boyunca etrafınızı saran yeşil ormanlar size doğanın kucaklayıcı atmosferini hissettirir. Yol üzerindeki doğal güzellikler ve nefes kesici manzaralar, heyecan verici bir macera vadeder.
Şelalenin bulunduğu noktaya yaklaştıkça, suyun serinletici sesi kulaklarınıza ulaşır ve merakınız daha da artar. Şelale, yüksek bir noktadan akarak muhteşem bir manzara oluşturur. Berrak ve coşkulu sular, kayalıklardan aşağı doğru dökülerek doğanın gücünü gözler önüne serer. Bu görüntü, gözlerinizi kamaştırır ve içsel bir huzur hissi yaratır.
Köroğlu Şelalesi, özellikle yaz aylarında ziyaretçilerini ağırlamak için en uygun zamanı sunar. Bu dönemde su seviyesi yeterli olduğu için şelalenin güzelliği doruk noktasına ulaşır. Ancak, kış mevsiminde ulaşım imkanı bulunmamaktadır. Karlı ve zorlu hava koşulları, şelaleye erişimi engelleyebilir. Bu nedenle, ziyaretinizi planlarken mevsim koşullarını göz önünde bulundurmanız önemlidir.
Köroğlu Şelalesi’nin etrafında yer alan doğal güzellikler, piknik yapmak ve doğa yürüyüşleri yapmak isteyenler için ideal bir ortam sunar. Ormanın içinde yürürken, kuş sesleri eşliğinde doğanın büyüsünü keşfedebilir ve huzur dolu bir atmosferin keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca, şelalenin yakınında bulunan kayalık alanlarda fotoğraf çekerek unutulmaz anılarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz.
Köroğlu Şelalesi, Bolu’nun doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen gezginler için adeta bir vaha niteliğindedir. Sessiz ve sakin atmosferi, etkileyici manzaraları ve doğanın büyüleyici gücü, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Bu eşsiz doğa harikasını keşfederek, kendinizi doğanın kollarına bırakabilir ve ruhunuzu yenileyebilirsiniz.
32. Kapankaya Manzara Seyir Terası
Bolu’nun doğal güzelliklerinden biri olan Kapankaya Manzara Seyir Terası, ziyaretçilerine muhteşem bir manzara sunan özel bir noktadır. Kapankaya geçidine ulaştığınızda, 250 metrelik bir tırmanma yolunu takip etmeniz gerekecektir. Bu yol, biraz meşakkatli olabilir ancak emin olun, sarf ettiğiniz efor ve zahmet sonunda sizleri unutulmaz bir manzara karşılayacaktır.
Yolculuğunuz sırasında, Orman Müdürlüğü tarafından yapılan ahşap merdivenleri kullanarak daha kolay bir şekilde tırmanabilirsiniz. Bu merdivenler, çıkışınızı biraz daha kolaylaştıracaktır. Ancak, hangi yolu tercih ederseniz edin, sonunda zirveye ulaşmanın heyecanını yaşayacaksınız.
Zirveye vardığınızda, sizi iki katlı bir ahşap yapı karşılayacaktır. Bu yapı, en üst noktada yer alır ve etkileyici bir manzarayı gözler önüne serer. Hemen alt kısmında ise ahşap bir balkon bulunur. Bu balkonda konumlanarak, ormanın en güzel manzaralarını seyre dalma fırsatı yakalayabilirsiniz. Doğanın sükûnetine dalarken, rüzgarın serin esintisiyle yüzünüzü okşaması size huzur dolu bir an yaşatacaktır.
Kapankaya, boğaz yapısıyla karakterize edildiğinden dört mevsim boyunca soğuk ve rüzgarlı bir geçittir. Bu nedenle, Kapankaya Seyir Terası’na çıkarken yanınızda mutlaka bir mont bulundurmanızı öneririm. Sıcaklık ve hava koşullarının değişken olabileceği bir noktada olduğunuzu unutmayın.
Kapankaya Manzara Seyir Terası, doğa severler ve manzara tutkunları için vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir. Burada geçirdiğiniz zaman, size sadece büyüleyici bir manzara sunmakla kalmaz, aynı zamanda doğanın büyüsünü derinden hissetmenizi sağlar. Bu muhteşem noktada zaman geçirirken, gözlerinizi kamaştıran manzaranın tadını çıkarabilir, ruhunuzun dinlenmesine olanak tanıyabilirsiniz.
Kapankaya Manzara Seyir Terası, Bolu’nun doğal güzelliklerine tanıklık etmek isteyen gezginler için unutulmaz bir deneyim sunar. İhtişamlı orman manzaraları, serin rüzgarın melodisi eşliğinde sizleri büyülerken, şehrin karmaşasından uzaklaşmanızı ve doğanın sakinliğini hissetmenizi sağlar. Unutulmaz anılar biriktireceğiniz bu özel noktada, kendinizi doğanın kollarına bırakarak hayatın telaşesinden bir süre uzaklaşabilirsiniz.
33. Bolu Kadı Camii
Bolu Merkez Büyükcami Mahallesi’nde bulunan tarihi cami, mimari yapısıyla 16. yüzyıla tarihlenmektedir. XVI. yüzyılın özelliklerini taşıyan bu cami, Bolu Livası Salnamesi’nde Demirtaş Paşazade Mehmet Bey tarafından yaptırıldığı kaydedilmiştir. Başlangıçta kütüphane olarak kullanılan yapı, yanında bulunan kadılık binasıyla ilişkilendirildiği için Kadı Cami olarak da bilinir.
Dikdörtgen planlı olan caminin mihrap bölümü, beş kenarlı olarak dışarıya doğru taşmaktadır. Kesme taş malzemeden inşa edilen caminin tavanı düz ahşaptan oluşmaktadır. Caminin ilk şeklinin ana mekanında kubbe bulunduğu ve son cemaat yerinin üç bölümlü olduğu, mevcut izlerden anlaşılmaktadır. Pencereler dikdörtgen formda olup, taş sövelerle çevrilidir ve demir parmaklıklarla korunmaktadır.
Caminin girişi eyvan şeklindedir ve sivri kemerli bir taç kapıya sahiptir. Kapının her iki tarafında da mihrabiler bulunmaktadır. Caminin cümle kapısı ise basık kemerlidir ve Osmanlı kündekari işçiliğinin güzel örneklerinden birini sergilemektedir. Caminin mukarnaslı mihrabı ve taştan yapılmış mimberi dikkat çekicidir.
Caminin kuzeybatı köşesinde ise 16 kenarlı bir minare bulunmaktadır. 1999 depremi sonrasında cami onarımdan geçmiş ve minaresi yenilenmiştir. Restorasyon çalışmaları sayesinde cami, tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşmıştır.
Bolu Merkez Büyükcami Mahallesi’nde yer alan bu tarihi cami, mimari özellikleri ve tarihi önemiyle dikkat çeken bir yapıdır. Ziyaretçiler, caminin içindeki atmosferi hissederek geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarlar. Caminin estetik detayları, işçilik örnekleri ve tarihi atmosferiyle birlikte ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar.
Kadı Cami, Bolu’nun kültürel mirasının önemli bir parçasıdır ve şehirdeki tarihi ve kültürel turizm rotalarında önemli bir duraktır. Gezginler, caminin tarihi ve mimari detaylarına hayranlıkla bakarken, geçmişin izlerini sürerken aynı zamanda huzur dolu bir ortamda ibadetlerini gerçekleştirebilirler.
Bolu’dan daha fazla gezilecek yerler öneri için Enuygun.com’un hazırladığı Bolu’da gezilecek yerler yazısına göz atabilirsiniz. Seyahat uzmanlarını tarafından hazırlanan yazı oldukça kapsamlı.
Seben/ Kesenözü köyü gölünüde ekleyebilirsiniz tabii bakım şart.
Tokadi Hayrettin Türbesi de çok güzeldir onu da eklemelisiniz
bu kadar temiz anlatıldığı için teşekkür ederim. bolu bir başkadır…